24 Mart 2021 Çarşamba

Yalanın İcadı

 Geçmez dediğimiz her sancı, bitmez dediğimiz her acı ve günler bitmedi mi? Bunlar da geçecek. Yine güzel günler göreceğiz. Tekrar çok sevip sevilecek ve tekrar üzüleceğiz. 

Buradasınız biliyorum. Benim gibi hayattan bıkmış ama yaşama tutunmak için ufacık mutluluk arayan insanlar... Hayatın bize adil davranmadığını ama sahip olduğumuz berbat yaşamların bir gün kıymet bulacağını düşünen sevgili okurlarım. 

Bugün bir film izledim. “Yalanın İcadı” isimli orta sınıf sürükleyiciliğe sahip bir filmdi.  Hayattan güzel ayrıntıları gözler önüne serip beni biraz daha sorgulamaya itti. Yalan ölmekte olan ya da intiharın eşiğinde bulunan bir insana mutluluk verebilir mi sizce? Aslında yalanlara sığınarak mı tutunuyoruz hayata? Bu filmden sonra en basit yalanlardan biri olan “iyiyim” kelimesini ne kadar sık kullanır olduğumu farkettim. Aslında iyi değilim, iyi değiliz. İyi olmamız için bir sebep yok. Sevdiğim adam yanımda değil, ekonomik durumum berbat, ailem tam bir facia , depresyona sahibim, işimden memnun değilim ve bunun gibi bi çok klasik sorun beni yiyip bitirirken , her ne kadar bu sorunlarım için “klasik” kelimesini kullansam da aslında içinde bulunup bunları yaşarken benim için dünyanın en kötü tecrübeleri de olsa insanlar “Nasılsın?” diye sorduğunda b*k gibi bir halde olsam bile “iyiyim” demiyor muyum? Hepimiz yapmıyor muyuz? 

En başta kendimize dürüst olamıyoruz. Keşke olabilsek. Belki mutluluk olduğun durumu kabullenmekten geçiyordur. 

Yine parça parça ve anlamsız bir sırada yazdıysam affola... anksiyetem yüzünden kafamdaki düşünceleri bir sıraya koyamıyor ve karmaşıklaşıyorum. Ama benim gibi olan insanlar beni anlarlar diye çok dert etmiyorum. 

Sevgiyle kalın. 

Güvende Kal

 Dünya ne kadar tuhaf bir yer sevgili okur. Hayat bazen çok güzel ve anlamlı gelirken bazense kendini öldürmek için sebepler araman için içinden çıkamadığın bir cehennem... Kaos ve mutsuzluk içinde ağlarken tek bir insanın tek bir cümlesinde içinde çiçeklerin açtığı basit ama aynı zamanda çok karmaşık bir yer burası. 

Bence bizim cennetimiz ve cehennemimiz bu dünyada. Öbür dünya denen saçmalığa inanmayı içten içe unutuyor ve kendimi hiçliğe doğru bırakıyorum. Adaletten yoksun kalıp, hakkımızı savunmaya bile çekinip utandığımız bu zamanlarda kendinize dikkat edin. Güvende kalın. 



16 Mart 2021 Salı

Depresyon Günlüklerim

 Her şey ne kadar normal değil mi? 

Bugün yine güldüm, oynadım, sohbet ettim. İnsanları iyi olduğuma ikna ettim. İnsanları ikna etmek... Hayatımda tek kendimi ikna etmeyi başaramıyorum. Ben ölüyorum. Sesimi kimse duymuyor. Anksiyetem ve depresyonum beni bitiriyor. Biliyorum bi gün öldüğümde bu yazılanlara bakıp “keşke benimle konuşsaydı, bi çözüm bulurduk.” diyeceksiniz. Komik. Hep anlattım ,hiç dinlemediniz. 

Yerli yersiz güldüm, sabahları saçma şarkılarda dans ettim. Morali bozuk, yüzü asık her insanı mutlu etmeye çalıştım. Bi tek kendimi mutlu edemedim. 

Bugüne kadar güçsüz görünen, en ufak olaylarda yıkılan insanları hep hor gördüm. “-Ne olursa olsun yıkılmayacaksın, dik duracaksın. Hayat devam ediyor. Mücadele et!” diyerek onları kendine getirmeye çalıştım. Yazık, çok yazık. Hiç empati yapmamışım. Güçlü görünmeyi marifet sanmışım. Oysa insan ne yaşıyorsa ne hissediyorsa öyle davranmalıymış. Saklamamalıymış duygularını. 

Size tavsiye verecek durumda değilim. Berbatım. İçten içe ölüyorum. En acısı bunu kimse görmüyor çünkü görmelerine izin vermiyorum. Kendimi saklıyorum. Asıl beni... Sahi kimim ben? Neyim? Bu dünyaya faydam ne? Neden yaşıyorum? Anlamsız ve boş hayatım kendiliğinden mi son bulacak yoksa bunu ben mi başaracağım? 

Komik. Her şey bi o kadar komik ve trajik. Yorgunum. Beni sevdiklerini söylüyor ama hissetmiyorum. Sanırım artık acı dışında hiçbir şey hissetmiyorum. Ben ölüyorum ve kimse farkında değil. Zaten artık hiç kimse hiçbir şeyin farkında değil.

Hayır delirmedim , aklım gayet yerinde. Sadece ufak kalbim artık kaldıramıyor. Cam bir fanusta yaşamak isterdim. Dünyanın kötülüklerini görmeden yaşayıp ölmek isterdim. Herkes öyle isterdi sanırım.

 Ellerim titriyor. Nefes alışlarım sıklaştı. Birazdan bütün gün içimde tuttuğum karamsarlığa ve gözyaşlarına boğulacağım.